Davranışsal finans; insanların tümüyle rasyonel olmadığı varsayımını benimsemektedir. Bir varlığın, pazar değeri ile defter değeri arasındaki farkları anlamaya çalışmaktadır. Kısaca, fiyatlar arasındaki farkları açıklamaktadır. Davranışsal ekonomi, gerçekçi psikolojik buluşlara yer vererek, ekonominin açıklayıcı gücünü arttırmıştır.
Davranışsal Finans Teorisi, Davranışsal ekonominin bir alt disiplini olarak bilimdeki yerini almaktadır. Davranışsal Finansın ortaya çıkmasında, psikoloji ve sosyoloji bilimlerinin çok büyük katkısı olduğu bilinmektedir. Zaten Davranışsal Finans’ın en önemli çalışmalarını oluşturan Daniel Kahneman ve Amos Tversky isimli bilim adamlarının, deneysel psikolog olduklarını bilinmektedir. Bu nedenden dolayıdır ki; davranışsal finans, psikoloji bilimini kendisine altyapı olarak almaktadır.
Aşağıdaki şekilde Davranışsal Finans’ın diğer bilim dalları ile ilişkisi gösterilmektedir.
Kaynak: Ricciardi, V. (2003). A Research Starting Point for the New Scholar: A Unique Perspective of Behavioral Finance. Journal of Behavioral Finance,no.3, 12.
Davranışsal Finans Teorisinin pazarlama ve reklamcılık üzerinde de büyük etkisi bulunmaktadır. Pazarlamacılar, nasıl karar verdiğimizi anlayarak ürünlerini çok daha verimli bir şekilde pazarlayabilirler. Baştan şişirilmiş fiyatlara sahip ürünlere, “büyük indirim” getiren ve mağazalarda yapılan bu indirimler buna örnek olarak gösterilebilir.