Yatırımcıların; artan teknoloji, bilimdeki gelişmeler ve piyasada görülen aşırılıklardan sonra, yatırımcıların Etkin Piyasa Hipotezi’ ni sorgulamalarını da beraberinde getirmiştir.
(De Bondt & Thaler, 1985)’ in makalesi bir taraftan finansal piyasalarda aşırı tepkiyi tespit etmeye çalışırken, diğer taraftan da doğrudan etkin piyasalar hipotezinin, zayıf formda etkinliğini sınayan bir çalışmadır. Bilindiği üzere zayıf formda etkinlik yatırımcının geçmiş dönem fiyat bilgilerini kullanarak aşırı kar elde edemeyeceğini savunmaktadır. Ancak bu çalışmalar ile, yatırımcıların geçmiş dönem fiyat bilgilerini kullanarak piyasada aşırı kar edebileceklerini göstermişlerdir. Bu çalışma bu konuda yapılan çalışmaların da önünü açmaktadır.
Eğer bir piyasada hissenin cari fiyatı, o hisse ile ilgili bilinen her türlü bilgiyi anında yansıtabiliyorsa, piyasanın bilgisel etkinliği sağladığı söylenmektedir. Bu özelliğin Türk hisse senetlerinde geçerli olduğunu savunmak oldukça zordur. Beklenenden daha iyi veya kötü finansal tablolar açıklayarak, bu bilgilerin açıklanması öncesinde olağanüstü fiyat hareketleri oluşmaktadır. Yani içeriden bilgi alınarak, bilgisel etkinliğin sağlanmasının önüne geçilmektedir. Örneğin bir şirketin gelecek bilanço döneminde ne kadar kar açıklayacağını şirket genel müdürü biliyorsa, etkin pazar hipotezinden bahsetmek mümkün olamaz.
Etkin piyasalar hipotezinin iddiasına göre, hisse senedi fiyatları, açıklanan yeni bilgiye hemen tepki vermektedir.
Teknik analizin varsayımları, Etkin Piyasalar Hipotezi üzerine kurulmuştur. Teknik analizin temel prensibi, hisse senedi fiyatlarının önceden tahmin edilebilecek trendler halinde hareket ettiğidir. Teknik analiz, piyasaya yeni gelen bilginin bütün yatırımcılara anında ulaşmadığını kabul etmektedirler. Aslında hisse senedi fiyatı, denge fiyatına aniden ulaşmaz ve belli bir zaman içinde fiyat oluşmaktadır. Aslında bu varsayım, pazara ulaşan yeni bilgilerin hisse senedi fiyatlarına anında yansıdığını kabul eden Etkin Piyasalar Hipotezine tamamen ters düşmektedir.
Hisse senedi fiyatları, aşırı tepkiyi yavaş yavaş vermektedir. Yatırımcılar ise, hisse senetleri ile ilgili yeni bilgiye hemen aşırı tepki verme eğilimi göstermektedir. Bu da, ciddi şekilde gecikmeye yol açmaktadır. Bu husus, oluşturulan hisse senedi portföylerinin, herhangi bir endeksten daha düşük riskle daha yüksek getiri elde etmelerine neden olmaktadır.
Etkin Piyasalar Kuramına alternatif olarak Davranışsal Finans kuramı geliştirilmiştir.