NLP, 4 sütun üzerinde yükselmektedir. NLP’ nin genelinde bu 4 temel taşın etkisini görürsünüz. Eğer bu 4 temel taşı bilinçli olarak uygularsanız, kısa sürede nasıl işe yaradıklarını görürsünüz.
Başarının temel şartı olan “sürekli ve sürdürülebilir” olma prensibi burada uygulanırsa, yani bu 4 ilkeyi hayatınızın her alanında sürekli ve sürdürülebilir şekilde uygularsanız sihirli ve muhteşem başarılar elde edebilirsiniz.
- Hedef – Ne İstediğinizi Bilin
İnsanlar, genelde rotalarını çizemedikleri zaman ve ne yapmak istediklerini bilmedikleri zaman hata yapmaya daha meyilli olurlar. İnsanlar istediklerinin ne olduğunu çok kolay unutabilirler. Bir insanın pazar günü yatağından çıkmasını gerektiren bir sebebinin olmaması kadar acı bir durum yoktur. Bu yüzden hedef koymak önemli ve değerlidir. Hedef, başarı için de olmazsa olmazdır.
İnsanlara “Hedefiniz var mı? Ne istiyorsun” diye sorduğumda genellikle istemedikleri şeyleri söylediklerini biliyorum. Ne istemediklerini gayet iyi bilirlerken nasıl olur da şunu istiyorum demekte zorlanıyorlardı? Nedeni aslında basittir: Bazen insanların kendilerine oluşturdukları duvarlar olur ve başarıyı aslında istemeyen bir bilinçaltları oluşur. Başarıdan korkarlar ve bu yüzden de hedef koyamazlar. Bilirler ki, hedef koyduklarında başarırlar. İşte tam bu yüzden ilk adımı atıp da hedef koyamazlar. Hatta saatlerce hedef anlattığımız danışanlarımız olur.
- Duyusal Keskinlik
Duyusal keskinlik; olayları ve durumları doğru biçimde gözlemleyebilmektir. Kendimizde ve çevremizde olan şeyleri fark etmemiz demektir. Hem kendinize hem de diğer insanlara karşı farkında olmak, dikkatle incelemek demektir. Duyusal keskinlik, bilinçli ya da bilinçsiz algılamadır, anlamadır. Yani duyusal keskinlik; uyanık olmak, farkında olmak, farkına varmak demektir.
NLP ve koçluk çalışmalarının asıl amaçlarından biri, kişilerdeki farkındalığı artırmaktır. Farkındalığın artması pek çok açıdan kişinin hayat kalitesinin yükselmesine yol açar. Bilinçli ve farkında bir yaşam, kaliteli bir yaşamdır. Kişi, neyi neden yaptığını ve nasıl yapacağını farkında bir şekilde yaşamaya başlayınca, hayatının kontrolünü de kendi elinde olmaya başlar. Rastgele, şansa dayalı veya beklentisiz bir yaşam yerine, kontrollü, bilinçli ve farkındalıklı bir yaşam tercihimdir.
Duyusal keskinlik sayesinde daha hızlı ve daha doğru öğrenmek mümkündür. Bir insanda veya herhangi bir şeyde iyi ve değerli olan hiç bir şey gözle görülmez. Sadece derine bakılırsa ve doğru bakılırsa görülür. Ne kadar fazla dikkat ederseniz, detayları o kadar fazla yakalayabilirsiniz. Bu yüzden farkındalık içeren gözlem yapmak gerekir. Duyusal keskinliği mümkün olduğunca yakalamak gerekir. Duyusal keskinlik o kadar önemlidir ki, bir kişi olaylara karşı bakışını, tutumunu değiştirirse sonuçlar da zamanla değişecektir. Dolayısıyla, duyusal keskinlik, hızlı öğrenmenizi mümkün kılar.
Duyusal keskinlik, kendimizde ve çevremizde olan bitenin farkında olmak ve gözlemlemektir. Duyusal keskinlik; modelleme, temsil sistemleri ve kalibrasyon ile yakından ilgilidir. Duyusal keskinliği geliştirmeniz sonucunda, etrafınızda olan şeyleri daha farklı fark edersiniz. Farkındalığınız arttıkça, kendi duygusal durumunuzun ve diğer durumlarınızın farkında olabilirsiniz. En verimli ve en verimsiz durumlarınızı keşfedebilirsiniz. Eğer verimsiz durumda olduğunuzu anlarsanız verimli duruma geçmek için davranışlarınızda değişiklikler yapabilirsiniz. Yani, istediğiniz anda istediğiniz durumlara geçiş yapabilirsiniz.
- Harekete Geçin
Aslan acıktığı zaman avlanmaya çıkar. Kartal acıktığı zaman avlanmaya çıkar. Ya da bir kuş susadığı zaman su bulmaya çıkar. Oturdukları yerde hiçbiri karnını doyuramaz. Her şey harekete, eyleme bağlıdır. Eylem varsa sonuçlar vardır. Kazanmak, kaybetmek vardır. Hareket yoksa, durağanlık var demektir. Ve durağanlık sizi bir yere taşımaz. Yargılamayı, değerlendirmeyi belli bir süre için bile olsa bırakın ve harekete geçin. Eylem için eylem insanı olmak veya bu moda girmek gerekir. Adım atmak gerekir. Bir yerlerden başlamak gerekir. Dolayısıyla, eylemlerimizin kontrolünü elimize almak için harekete geçmeliyiz.
NLP insanların içindeki hareket ve insanlar arasındaki hareket ile ilgilenir. Bu hareketi sonuca doğru götürmek için harekete yön verilmesini de ister. Çünkü, kişi harekete geçmezse, başarısızlık ve pişmanlık dolu gecelerinde “keşke” çok defa söyleyeceği bir kelimedir. Harekete geçmemenin pişmanlığı, harekete geçip hata yapmanın pişmanlığından çok daha büyüktür. Bir insanın bütün geleceği harekete bağlıdır. Bunun başka bir anlamı da yoktur. Harekete geçme, istenilen hayatı elde etmenin tek bağıdır. Tanrı bize fındıkları verir. Ama onları bizim için kırmaz. Bu yüzden fındıkları kırmak gerekir.
- Esneklik
Hayali hapishanenin içinde kalmak – inançları muhafaza etmek ve davranışları tekrar ederken farklı bir sonuç beklemek – tuzağa yakalanmış bir yabanarısının durumuna benzetilebilir. Ölene kadar pencereye doğru gidip defalarca çarpmaya devam edecektir. Alternatif kaçış yollarını asla aramaz (Martin, 2012).
Esneklik; sonuç alıncaya kadar duygu, düşünce ve eylemlerde değişiklik yapılmasıdır. Esneklik, yapılan şeyler işe yaramadığında, farklı bir şeylerin denenmesidir. Yapılanlar işe yaramadığında değiştirmek demektir. Esneklik, özgürlüğün anahtarıdır. Sizin güvencenizdir. Esneklik, sonuca ulaşıncaya kadar devam etmektir. Dolayısıyla, sonuca ulaşmadan engellerle karşılaşıldığında ve hedeften uzaklaşmaya başlandığında geribildirimler neticesinde esnek davranılmalıdır.
Esneklik disiplinsiz olmak demek değildir. Esneklik, davranışlarda olur ve kişinin en fazla sonuca ulaşması için etkide değişiklikler yapmasıdır. Davranışlarınızda kendinizi esnek bırakırsanız istediğiniz tepkileri daha kolay alabilirsiniz. Kişi esnek olduğunda hatalarını da görme ve kabul etme yetisine sahip olur. Yani, kararlarınıza bağlı kalın ama davranışlarınızda esnek olun. Davranışlarınızda esnek olduğunuzda seçeneklerinizi arttırırsınız. Çünkü, bir şey işe yaramıyorsa yaramıyordur. Ona körü körüne bağlanmak ve gereğinden fazla bedel ödemek mantıklı değildir. Mantıklı olan işe yarayacak yeni bir fikir veya davranış kalıbı geliştirmektir. Önemli olan tek şey hedefe götürecek bir yola girmektir. En nihayetinde istenilen hedefe ulaşmaktır.
Uzun süre aynı görüşü savunmak kişiye pek yararlı olmayabilir. Aksine bazen inat etmek ciddi kayıplara neden olur. Hedefe giden yolda hiçbir zaman ümitsizlik, karamsarlık duymadan esnek olunmalıdır. Başarıya giden yollar bedeller ile doludur. Bedel ödemek istemeyen insanlar başarılı olabilir mi? Zarar etmemenin garantisi yoktur. Hata yapılacak, yanlış yapılacak! Hataların en büyüğü ise, göz göre göre zarar etmektir. Bazen geri çekilmek de önemlidir ve gerekebilir. Geri çekilmek her zaman oyun dışında kalmaktan iyidir. Ama en önemlisi geriye dönüp savaşmak için tüm mermilerinin bitirilmemesidir. Freni olmayan bir araba kullanmak ister misin? Küçük ve ucuz atlatılmış hata, büyük risklerden çok daha iyidir.
Uzun vadede daima benzer stratejileri izlemenin doğru sonuçlar verdiğini düşünüyorum. Strateji olmadığında ise, olayların akışında sürüklenmek kaçınılmazdır. Elinizde ne kadar çok A, B, C planlarınız varsa o kadar rahat hissedersiniz. Bu benim kazanma stratejimdir. Esnekliğin gerçekleşmesi için; öncelikle farklı seçeneklerin olması gerekir. Farklı seçenekler bizim geniş çerçeveye sahip olmamızı sağlar. Seçenek oluşturmak için; bilgi, deneyim ve geribildirim konularını özümsemek gerekir. Bunları gerçekleştirmek için de kendine güven ve cesaret de gerekiyor olabilir.
Doğru soru: “B planım, C planım var mı? Gidecek başka yerim ve yolum var mı?”
“Daha farklı ve iyi bir yol bulabilir miyim?”