Yatırımcı Nedir? Yatırımcı Türleri Nelerdir?

0
43

Yatırımcı, en genel tanımıyla yatırımı yapan kişidir. Yatırımcılar daha önce sözü edilen risk algılamalarına göre yatırımlarını yapmaktadırlar. Yatırımcılar, bu yatırımlarını yaparken, bekledikleri kar oranını, bekledikleri zamanda almayı beklemektedirler. Yatırımcıların yatırımları hakkında bilgi sahibi olmaları, para kaybetmemeleri açısından çok önem taşımaktadır.

Hisse senedi piyasasında yatırımcılar, iki yatırımcı grubundan oluşmaktadır. Bunlar; borsayı yükseltmek isteyen eğilimi ifade etmek üzere, “boğa tipi” yatırımcıyla, borsadaki fiyatların düşeceğini tahmin eden ve satış yapan eğilimi ifade eden “ayı tipi” yatırımcılardır. Tek tek bireylerden oluşan yatırımcılar, içinde bulundukları psikolojik eğilimlerine göre, ayı ya da boğa topluluklarının doğal üyesi olmaktadırlar. Sermaye piyasasında bu iki topluluğun varlığı, yatırım faaliyetinin kuralları çerçevesinde, bir çatışma durumunun oluşmasına yol açmaktadır. Bu çatışma esnasında, o anda piyasada fiyatların aşağı ya da yukarı yönde hareket etmesine neden olmaktadır.

Hisse senedi piyasasında yatırımcıları, bireysel ve kurumsal yatırımcılar olmak üzere ikiye ayırabiliriz. Ayrıca küreselleşmenin etkisi ile birlikte yabancı yatırımcılar da önem kazanmıştır.

 

1. BİREYSEL YATIRIMCILAR

Bireysel yatırımcılar ‘kendi nam ve hesaplarına işlem yapan göreceli olarak küçük çapta işlem yapan yatırımcılardır’. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere; bireysel yatırımcılar kurumsal yatırımcılardan çok farklıdır. Çünkü bireysel yatırımcılar güncel piyasa bilgilerine göre hareket etmekte ve kendi fikirlerine göre yatırım yapmaktadırlar. Yani, bireysel yatırımcılar yatırım kararlarını alırken, kişisel etkenlerinden çok fazla etkilenmektedirler.

Karan’a göre bireysel yatırımcıların riski algılamak açısından özellikleri şöyle sıralanabilir.

• Kurumsal yatırımcı riski, getirilerin standart sapması olarak değerlendirirken; bireysel yatırımcı riski, para kaybetmek ya da rahatsız edici bir şey yapmak olarak değerlendirmektedir.
• Bireysel yatırımcıların çoğu bilinmeyenden korkma özelliği taşımaktadır. Bilmedikleri bir araçla ilgili olumsuz haberleri abartırlar.
• Bireysel yatırımcıların birçoğu daha önce zarar ettiği hisse senedine ya da başka bir araca yatırım yapmaktan korkarlar.
• Zıt pozisyon almaktan kaçınarak, popüler araçlara yatırım yaparak riski azaltabileceklerini düşünürler.
• Yatırımcılar, geçmişte olmuş risklerle, gelecekteki potansiyel riskleri birbirine karıştırma eğilimindedir.

Bireysel yatırımcılara ilişkin diğer bir husus ise; piyasa zamanlamasıdır. Piyasa zamanlaması (market timing), elde tutulan hisselerdeki artışın veya azalışın, piyasalardaki artış ve azalıştan önce gerçekleştirilmesidir. Son dönemlerde gerçekleştirilen deneysel çalışmalar; temettü ödemeleri, faiz oranları ve diğer döngüsel faktörler (cyclical factors) kullanılarak, hisse getirilerinin kısmen tahmin edilebilir olduğunu ortaya koymaktadır.

 

2. KURUMSAL YATIRIMCILAR

Kurumsal yatırımcılar ellerinde tuttukları fonların büyüklüğü ve bunların bir kısmı ile ikincil piyasalarda menkul kıymet alım-satımı yapmalarına bağlı olarak, ikincil piyasalarda istikrar sağlayıcı bir rol üstlenebilmektedirler. Bu da ancak, aşırı değerlenmiş ya da aşırı değer kaybetmiş hisse senetlerinin alım yada satımı ile mümkün olmaktadır. Alımı yada satımı yapılan hisse senedinin piyasada fiyatının oluşmasında kurumsal yatırımcıların katkısı büyük olmaktadır.

Ancak kurumsal yatırımcıların fonlarının büyüklüğünden ötürü, piyasanın daha çok istikrarsızlaşmasına neden olmaması gerekmektedir.

Kurumsal yatırımcıların, hisse senedi fiyatlarına olan etkilerine ilişkin iki ekstrem yaklaşım ve bu iki yaklaşıma göre ortalama üçüncü bir görüş söz konusudur. İlk görüşe göre, kurumsal yatırımcılar varlık fiyatlarını istikrarsız hale getirmektedir. Uzun vadeli fiyat dalgalanmasını arttırarak, fiyatların temel değerlerden uzaklaşmasına neden olmaktadır. Herhangi bir kurum, birçok bireyin elinde bulundurduğu hisse senetlerine göre daha fazla hisse senedini ellerinde bulundurmakta ve buna bağlı olarak işlem hacmi de büyük olmaktadır. Bu nedenle de kurumsal talepteki dalgalanma, bireysel talepteki dalgalanmaya göre hisse senedi fiyatları üzerinde daha büyük etkiye sahiptir. Daha da önemlisi, bu sürü davranışı ile birleştiğinde şiddetlenebilmektedir.

Bu görüşün ikinci varsayımı ise, kurumların stratejileri, temel verileri esas alan bir eğilim olmayacaktır. Bunun nedeni ise, para yönetimindeki vekâlet problemleridir. Para yöneticileri temel verileri esas almayan teknik analiz ve başka geribildirim işlemler gibi, kısa vadeli stratejiler izleyebilmektedir. Bu görüşün tamamen aksi bir görüş ise; kurumsal yatırımcıların, bireysel yatırımcıların fikirlerindeki tamamen hesaba katan rasyonel ve soğukkanlı yatırımcılar olduğunu öne sürmektedir. Kurumsal yatırımcılar, profesyonel para yöneticilerinin rehberliği kadar, çok çeşitli analiz ve raporlarla karşı karşıyadır. Bu anlamda kurumlar, temel verileri kullanmak için daha iyi durumdadırlar.

 

3. YABANCI YATIRIMCILAR

Özellikle gelişmekte olan piyasalarda, yabancı yatırımcıların, yerel yatırımcılara kıyasla daha ileri analitik becerileri, yüksek sermayeleri ve endüstri düzeyindeki yüksek bilgi düzeyi ile daha avantajlı bir durumda oldukları öne sürülmektedir.

Yabancı yatırımcılar, bir ülke ve yatırımcıları açısından büyük önem arz etmektedir. Özellikle gelişmekte olan ülkeler açısından bu, daha da önem kazanmaktadır.

 

 

Kaynak: KÜDEN , M. (2014). Davranışsal Finans Açısından Bireysel Yatırım Tercihlerinin Değerlendirilmesi. Yök Tez Merkezi.