Bandler ve Grinder yeniden çerçevelendirmeyi Virginia Satir’ in aile terapilerini izleyerek geliştirdiklerini açıklamışlardır. Yine burada da NLP’ nin modelleme ilkesine bir kanıt buluyoruz. Her ne kadar NLP’ yi daha sonra geliştirseler de temelleri konusunda aile terapisi teknikleri vardır.
Bandler & Grinder ’ e göre yeniden çerçevelendirme: “insanın belli bir davranışının şekillenmesine neden olan ya da engel olan parçası ya da kısmıyla temas kurmanın özel bir yoludur. Buradaki amacımız davranışın şekillenmesindeki tali etkenin ne olduğunu anlamak ve o davranış alanında bir değişim gerçekleştirme sürecinin ayrılmaz bir parçası haline getirmek.” dir.
Bandler ve Grinder, yeniden çerçevelemenin sınırlarını çizmişlerdir: “Yeniden çerçeveleme, insanların kendilerini değiştirerek tepki vermelerini sağlayan bir ortamdan başka bir şey değildir. Bilebildiğim kadarı ile, bundan fazla bir şey de değildir.”
“Çerçevelemek, deneyimlerimizi etiketleme şeklimizdir. Böylece, onların ne anlama geldiğini biliriz. Bu işlem olayları veya düşünceleri ‘renklendirir.’ Eğer çerçeveyi değiştirirsek, o deneyimin anlamını da değiştirmiş oluruz”. Dolayısıyla, yeniden çerçevelendirmek müzakere becerisinin temelini oluşturur. Çünkü yeniden çerçeveleme ile anlam değiştirilir. Anlam değiştirildiğinde de yanlış anlaşılmalar ortadan kaldırılabileceği gibi, ortak noktalar da rahatlıkla bulunabilir.
Resmi gösteren çerçevedir. Çerçeve doğru seçildiğinde resmi zenginleştirir ve anlam katar. Aksi durumda resmin değeri düşer. Çerçeveleme demek, bilinçli veya bilinçsiz olarak algıladıklarımızı bir çerçeveye oturtmaktır, değişiklik yapmaktır. NLP açısından çerçeve, bakış açımızdır. Yeniden çerçevelendirmek ise, bu çerçeveyi değiştirmek demektir. Yani anlamı değiştirmek demektir. Bu bağlamda yeniden çerçeveleme bize bir dizi seçenek de sunmuş olur. Davranışlarımızı yeniden çerçeveleyerek, yüklenilen anlamı da değiştirmiş oluruz. Bir bakıma olayın anlamı farklılaşmış olur.
Yeniden çerçevelendirmeyle, bilinçdışına gereken çeşitliliği de sunmuş oluruz. Ona yeni seçenekler sunarız ve onay bekleriz. Her sunduğumuz yeni seçenek aynı zamanda zorunlu çeşitlilik yasasını kullandığımızı kanıtlar. Yeniden çerçevelemek, alternatiflerimizin farkına varmamızı sağlar. Yani, seçenekleri artırmak anlamına gelir. “Başka nasıl yapabilirim?” demenin bir yoludur. Yeniden çerçevelendirme yapmak, bize esneklik kazandırır. Zihinsel bir süreç olmasına karşın, eylemlerimiz ve psikolojimiz üzerinde ciddi etkileri vardır.
Yeniden çerçeveleme yaptığınızda, olayları değiştirmezsiniz.
Sadece olaylara farklı bir açıdan bakarak yeniden anlam kazanmasını sağlarsınız. Bu sayede düşünce kalıpları ve inançlar dahil pek çok şey değişikliğe uğrar. Yeniden Çerçevelendirme, sorunlarımızı çözmemize de yardımcı olur. Sorun tekrar çerçevelendiğinde, yeni cevaplara olanak sağlanır. Yeni cevaplar da, yeni sonuçlara götürür. En kötü “her sorun bir fırsattır” demeniz bile yeniden çerçevelendirme yapmak demektir. Başarısızlıklarımıza da yeniden çerçeveleme yapabiliriz.
“Başarısızlığımdan ne öğrendim?” sorusu en temel sorudur. Yeniden çerçeveleme, problem çözme tekniği olduğu gibi etkili bir iletişim modeli oluşturur. Krizlerin fırsata çevrilmesi üzerine çok fazla yazı okumuşsunuzdur. Kriz = Fırsat tanımı aslında yeniden çerçevelemeye güzel bir örnektir. Burada fırsata dönüştürme olayı tamamen krize karşı meydan okumanın pozitif yansımasıdır.
Eğer değişik açılardan bakabilmeyi ve cevaplar bulabilmeyi istediğiniz gibi yapamıyorsanız, endişelenmeyin. Küçük adımlarla bu alışkanlığı edinmeye başlayabilirsiniz. Amacınız her zaman beyninizin her iki tarafını da çözüm için kullanmak olmalıdır. Bu da zamanla ve pratikle olur. Teoriyi bilmek güzeldir ama pratiğin bedelini de ödemek gerekir.
Yeniden Çerçevelendirme Örnekleri
Yeniden çerçeveleme becerisi, koçluk süreçlerinde en fazla kullandığımız ve öğrettiğimiz tekniktir. Her konuda işe yarar. Çerçeveleme becerisi çok kolay öğrenilebilir ve uygulanabilir. Bu beceriyi bilinçli olarak sürekli kullanmaya başlayın, çok kısa süre içerisinde usta olabilirsiniz.
“miş gibi” kalıbı en çok kullanılan tekniktir. “Sahipmiş gibi, yapmış gibi” düşünmek gelecekle ilgilidir ve aynı zamanda “an” ile ilgilidir. Bu çerçeve gelecekte olabilecek bir şeyi gerçekmiş gibi hayal etmenin doğal sonucudur. Kanınızı hareketlendirir ve heyecanlandırır. Topluluk önünde konuşmak için bu teknik çok işe yarar. Karşınızdakileri insan değil de komik bir varlık gibi düşünürseniz gülmeye başlarsınız ve heyecanınız azalmaya başlar. Veya karşınızdakileri çok farklı da hayal edebilirsiniz. Veya gülünç bir kıyafetle de hayal edebilirsiniz. Karar sizin!
• Bir başkası gibi davranabilirsiniz. Olmak istediğiniz siz gibi hareket etmeye başlayın. Bu sizin olaylara farklı gözle bakmanızı sağlar. Şunu sorun: “Benim yerime şu kişi olsaydı ne yapardı?”
• Sorunu, gözünüzde küçültebilirsiniz veya daha büyültebilirsiniz. Sonra tekrar boyut değişiklikleri yapabilirsiniz. Uzaklaşıp yakınlaştırabilirsiniz. Sizin için gerçek anlamını bulabilirisiniz.
• Daha önce hiç yapmadığınız ve yapmak istediğiniz şeyler yapın. En azından başlayın.
• Yaptığınız her şeyi tersinden yapmaya çalışın. Sağ eliniz ile yemek yiyorsanız sol elinizle yemeye çalışın.
• Eylem zamanlarınızda değişiklik yapın. Sabah 8 de evinizden çıkıyorsanız, 7.45 de çıkın ve 15 dakika farklı bir yoldan gidin.
